Güneşi Evcilleştirmek: DYSON KÜRESİ

Dünya’nın bu sonsuz enerji ihtiyacını karşılamak için ne yapmamız gerekir? Biliyoruz ki günümüzde birçok bilim insanı bu konu hakkında araştırmalar yapıyor. Ortaya atılmış birçok fikir ve çözüm önerileri var biliyoruz ki. Peki ya bu çözüm önerilerden bir tanesinin Güneş’i bir kafesin içine koymak olduğunu hiç duymuş muydunuz? Açıkçası ben hiç duymadım ve beklemeden hemen birkaç araştırma yaptım.

Tek yapmamız gereken şey Güneş’i bir kafese koymak, kafesin topladığı enerjiyi 100 milyon km ötedeki Dünya’ya aktarmak. Aslında bu kafes fikri ancak bilim kurgu filmlerinde olacak şeymiş gibi gözükse de bu kafesin yapımı önümüzde ki 25-50 yıl içinde mümkün!

Günümüzde kömür, doğalgaz gibi enerji kaynakları kullanıyoruz. Ta ilkokuldan da bildiğimiz üzere bu fosil yakıtlar çevreye ciddi mana da zarar veriyor. Enerji kaynakları içerisinde Güneş en temiz ve ucuz olanı. Ancak güneş enerjisi, yüzde 70 verimliliğe sahip yeni güneş panellerine rağmen, dünyadaki geniş arazileri güneş panelleriyle kaplamayı gerektiriyor.

Bütün gezegeni güneş panelleriyle kaplayarak dev bir güneş piline dönüştürmek ucuz ve temiz enerji olarak kulağa çekici gelebilir. Peki biz bütün şehirlerimizi, yeşil alanları, tarlaları ve doğal parkları enerji santraline dönüştürmek istiyor muyuz?

Ancak güneş enerjisi, yüzde 70 verimliliğe sahip yeni güneş panellerine rağmen, dünyadaki geniş arazileri güneş panelleriyle kaplamayı gerektiriyor.

Bütün gezegeni güneş panelleriyle kaplayarak dev bir güneş piline dönüştürmek ucuz ve temiz enerji olarak kulağa çekici gelebilir. Peki biz bütün şehirlerimizi, yeşil alanları, tarlaları ve doğal parkları enerji santraline dönüştürmek istiyor muyuz?

İsterseniz biraz da bu fikrin çıkış noktasından bahsedelim. Bu nokta 1960’a kadar dayanıyor. Freeman Dyson adında bir astrofizikçi ortaya çıkarmış bu fikri. O zamanlar Science adlı bir gazetede (tam emin değilim, dergi de olabilir mazur görün) şu şekilde bashetmiş:

“One should expect that, within a few thousand years of its entering the stage of industrial development, any intelligent species should be found occupying an artificial biosphere which completely surrounds its parent star,” 

Benim anladığım kadarıyla Türkçesi:

"Sanayinin gelişim aşamasına girmesinden belki de bin yıl sonra herhangi bir akıllı türün, ana yıldızını tamamen kuşatan suni bir biyosferin bulunduğu bir yerde bulunması beklenebilir."                                   

                                      

                Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!😗😃😺